ANAOKULUNA UYUM SÜRECİ

Okul öncesi dönemde, çocukların kişiliğinin temelleri atılır. Bu dönemin sağlıklı geçirebilmesi için çocuğun sistemli bir kurumda sosyalleşmesi çok önemlidir. Anaokuluna uyum süreci ve anaokuluna başlama hem aile için, hem de çocuk değerli bir adımdır. İlk üç yıl içinde çocuk model olarak gördüğü anne ve babasından alabileceğini alır ve kendisine tanınan fırsatlar ölçüsünde bir psiko-sosyal olgunluğa varır; ancak bu gelişim sınırlıdır. Çocuk, anaokuluna başladığı zaman tüm kurallarını bildiği aile ortamından henüz hiçbir kuralını bilmediği, tanımadığı kişilerin bulunduğu bir ortama girmektedir.

Anaokuluna uyum süreci bazı çocuklar için kolayken, bazıları için zorlayıcı olabilmektedir. Ayrılma sırasında yaşanan zorlukları aslında sağlıklı gelişimin bir parçasıdır. Alıştığı kişilerden ayrılıp başka insanlara güvenmek çocuk için endişe uyandırıcı olabilmektedir.

Anne- çocuk arasında oluşan güven ilişkisi, iletişim dinamikleri, çocuğun sosyal- duygusal gelişimi gibi çeşitli faktörler çocuğun okula hazır oluşluk düzeyini etkileyebilmektedir.

 

Çocukların Okula Uyumlarını Nasıl Kolaylaştırabiliriz?

Okula başlamadan önce çocuğunuzu karşınıza alıp (3 yaş ve üzeri) kararınızdan ona söz edin. Kendi yaşındaki arkadaşların ve oyuncakların olacağı bir yeri hayal etmesini isteyin ve ona hayal ettiklerini anlattırın.

İlk haftalarda gelgitler olabilir. Bu noktada çocuğun en çok hangi aşamada kaygılandığını ( evden çıkarken mi, okula girişlerde mi?) gözlemleyip, o alanlara yönelik önlemler alın. Örneğin evden ilk çıkarken zorlanıyorsa birlikte bir ritüel belirleyin. Şarkı söylemek, asansörde düğmeye ilk kim basacak yarışı gibi…

Orada bulunacağı sürenin uzunluğunu ona anlatın. Çünkü çocuklarda zaman kavramı olmadığı için hemen döneceğini düşünecektir. Öyle olmadığını görünce de hayal kırıklığına uğrayıp strese girebilir. Bu yüzden çocuğunuza, onu sabah olunca ya da öğlen anaokuluna götüreceğinizi ve akşama doğru da alacağınızı anlayabileceği bir dille anlatın.

Okula düzenli gelmesi konusunda ısrarlı olun. Yakınmaya devam etse bile giyinmesine, servise binmesine ve okula gitmesine yardım edin. Düzenlilik ve süreklilik uyum sürecinin verimli geçmesini sağlar. Çocuk üzülüyor diye okula ara vermek çocuğun okuldan iyice soğumasına neden olur.

Bazı çocukların okula alışması için bir saat bile yeterken bazı çocuklar için 1 hafta ya da 1 ay bile süre gerekebilir. Ancak kararlılıkla çözülemeyen sorun yoktur. Bu nedenle çabuk alışmasını dileyin ancak sıkıldığınız durumlarda elbet alışacağını da unutmayın. Ailenin tüm bireyleri, çocuğun kuruma gitmesi konusunda görüş birliği içinde olmalıdır. Çocuk servise ya da anaokuluna, bağımlı olmadığı ebeveyni tarafından götürülmeli, okula gitme konusunda hiçbir şekilde ödün verilmemelidir.

Bir Öykü Betimleyin: Bir öykü betimleyerek ya da çocuğunuzla okulda neler yapıldığına ya da olduğuna ilişkin bir resim çizin. Anlatacağınız ya da çizeceğiniz bu öykülerde çocuğunuzun okula gelişini, sarılıp ayrılmanızı, sınıfta yapılan faaliyetleri, okul bitiminde sizin onu bekliyor olacağınıza yer verin. Kısacası, yapılan resimde çocuğa korktuğu ya da kaygı duyduğu okul ortamının albenisini koyun.

Çocuğunuzu okula bırakırken kararlı olun ve vedalaşmaları kısa tutun. Tensel temaslar, uzun süren vedalaşma konuşmaları çocuğun sizden ayrılıp sınıfa girmesini daha da zorlaştıracaktır.

Eve geldiğinde okulda nasıl vakit geçirdiğini doğrudan sormak yerine, kendi gününüzü nasıl geçirdiğinizi ona anlatabilirsiniz.