Özel Okyanus Okul Öncesi Eğitim Kurumları olarak eğitim programımızı öncelikle çocuklarımızın mutluluğu ve sevgi dolu bir eğitim ortamında yetişmeleri için oluşturuyoruz. Bunu yaparken de onların tüm gelişim alanlarını (sosyo-duygusal, bilişsel, psikomotor gelişim ve öz bakım becerileri) destekleyen farklı eğitim modellerinden yararlanıyoruz. Bu anlamda eğitim programımız M.E.B.’in belirlediği amaç ve kazanımları kapsayan ancak gelişen eğitim dünyasını da takip eden eklektik bir yaklaşımla hazırlanmıştır.

Eklektik bir yaklaşım benimsememizin sebebi, genel olarak uluslararası literatürde kullanılan ve/veya benimsenen eğitim modelleri ve metotlarının çeşitli avantaj ve dezavantajlara sahip olmasıdır. Bizler herhangi bir eğitim modeli ya da metodunu tek başına benimsemediğimiz için her birini, çocuklarımız, kurumsal olarak eğitime bakış açımız, içinde bulunduğumuz coğrafya nedeniyle bizimle birlikte devam edegelen kültürümüz ve aile yapımız ile sağlayabileceğimiz koşullar açısından değerlendirip, bize en uygun ve orijinalinden uzaklaşamadan uygulayabileceğimiz yöntem ve metotları tercih ettik.

Bu bakış açısıyla yola çıktığımızda ve yaptığımız araştırmalar sonucunda High Scope, Proje Tabanlı Eğitim, GEMS (Matematik , Fen ve Doğa) ve Scamper (Farklı Düşünme)gibi farklı ve birbiri ile eğitimsel açıdan rahatlıkla kaynaşabilen eğitim modellerinin kurumumuzun eğitim felsefesi ile gayet iyi örtüştüğünü fark ettik ve eğitim programımıza dâhil ettik.

Kendi programımız ile ilgili genel bir değerlendirme yaptığımızda eğitimsel açıdan amacımıza ulaştığımıza, kendinin ve etrafındakilerin farkında, yeni dünyaya uyum sağlayabilen, bilgiye nasıl ulaşabileceği ne dair fikirleri olan ama her şeyden önce mutlu, fiziksel ve duygusal açıdan sağlıklı çocuklar yetiştirdiğimizi gördük.

 

Doğa Temelli Eğitim ve Ekolojik Okuryazarlık Eğitimi

Doğa Temelli Eğitim Yaklaşımı Nedir ?

Doğa ve eğitimi bütünleştiren bir anlayış olarak İskandinavya’da doğmuştur. Bu anlayış doğanın benzersiz bir öğrenme deneyimi sunduğunu ve çocukların öğrenmesi gerekli olan kavramları doğal ortamdaki çeşitli deneyimlerle öğrenebileceği esasına dayanır.

Çevre İçin Eğitim; bireylerde çevre bilincinin geliştirilmesi, çevreye duyarlı, olumlu, kalıcı davranış değişikliklerinin kazandırılması ve doğal, tarihi, kültürel, sosyoestetik değerlerin korunması, aktif katılım sağlanması, sorunların çözümünde görev alma olarak tanımlanmaktadır.

Başarılı bir çevre eğitiminin, “insanı, yaşadığı ortamın farkında olan, daha çok sorumluluk duyan, daha bilgili, daha deneyimli, daha becerikli ve daha katılımcı bir duruma taşıması gerektiği” vurgulanmıştır.
Çocukların öğrenmesi hedeflenen ve planlanan eğitim programı arazide yerinde gözlemlerle, katılımcı ve sorgulayıcı bir yaklaşımla, çözüm üreterek işlenmektedir. Böylece, doğada gözlem yapma fırsatı verilerek, bilimsel araştırmaları sevdirmek, ilgili konularda katılımcıların kendilerini geliştirmelerine katkıda bulunmak ve çevre bilincinin artmasını sağlamak amaçlanmaktadır.

Verimli bir çevre eğitimi için, gerek duyarlı bir rol modeli olarak gerekse doğru ve geçerli öğretim yöntemlerini kullanarak önemli katkılar sağlayan öğretmenlerin bu konuda önce kendi farkındalık düzeylerini arttırmaları gerekmektedir. Milli parklarda gerçekleştirilen doğa eğitimlerinin bu gerekliliğe olan katkısı oldukça önemlidir. Çünkü, bu eğitime katılan öğretmenlerin çevreye yönelik tutumlarında ve çevre problemlerine yaklaşımlarında dikkate değer oranda olumlu değişimler meydana geldiği gözlenmiştir.

Bahçemizde Doğa Temelli Eğitim Atölyesi yaparken etkinlik öncesi ya da sonrasında ya da etkinliklerden bağımsız olarak bazı küçük çalışmalara yer veririz. Örneğin:

  1. “Çocuklarla birlikte bahçeye çıkılır. Havanın nasıl olduğu hakkında konuşulur. Bitkilerin ve bahçedeki diğer nesnelerin gölgeleri incelemeleri istenir. Karşılaştırma yapılarak gölgelerin hangi yöne doğru olduğu hakkında konuşulur. Daha sonra çocuklar ikili gruplar oluşturarak gölgelerini incelerler. Sırasıyla birbirlerinin gölgelerinin etrafına taş koyarak gölgelerini tamamlama çalışması yapılır. Bir süre geçtikten sonra tekrar bahçeye çıkılır. Taşların kapladığı eski gölgelerini ve yeni gölgelerini inceler ve karşılaştırırlar. Gölgelerin yönlerinin nasıl değiştiği ve buna neyin neden olduğu hakkında karşılaştırmalar yapılır.
  2. “Çocuklardan yedikleri meyvelerin çekirdeklerini sınıfa getirmeleri istenir. Çekirdekler çocuklarla incelenerek kokusuna, rengine, şekline ve dokusuna dikkat çekilir. Hangi çekirdeğin hangi meyveye ait olduğu hakkında sohbet edilir. Daha sonra çekirdekler kağıda yapıştırılır ve yanına ait olduğu ağacın resmini çizmeleri istenir. Ardında öğretmen eline bir çekirdek alarak çekirdeğin meyve veren bir ağaca dönüşene kadar geçireceği süreci çocuklara sorar. Çocukların verdikleri cevapları destekleyerek bir hikaye oluştururlar. Toplanan çekirdekler çocuklarla birlikte okul bahçesine ekilir.”

 

Proje Tabanlı Eğitim

Proje tabanlı öğrenme, günümüzde eğitim sistemlerinin alması gereken biçimi göstermek için özenle seçilmiş üç temel kavramdan oluşmaktadır. Bu kavramlardan birisi öğrenme kavramıdır ki dikkati öğretene değil öğrenene çekmek açısından son derece önemlidir. Bir diğeri proje kavramıdır. Proje, tasarı ya da tasarı geliştirme anlamına gelen bir kavramdır ve öğrenmenin transferi ve tekil öğrenmeden çok belli bir amaca dönük ilişkisel öğrenmeye işaret etmektedir. Projeyi bir hedef olarak değil, alt yapı unsuru olarak ele almakla da proje tabanlı öğrenme, öğrenmenin ürün değil süreç boyutunu vurgulamakta ve öğrenmeyi arzulanan ölçüde bireyselleştirmektedir.

Bu modelde öğretmen yardımcı ve rehber, öğrenci ise özerk ve kurgulayıcıdır ve her senaryonun sonunda gerçekçi ve öğrenci tarafından geliştirilmiş bir ürün ortaya çıkar.

Ayrıca Proje Tabanlı Öğrenme/Öğretim, öğrencinin aktif katılımını güdülediği, üst düzey bilişsel aktiviteler içerdiği, çok çeşitli araç ve kaynak kullanımını desteklediği, ders, sosyal beceriler ve hayat becerilerini birlikte ele aldığı için bilgisayarın kendisini hedef olarak almayan ve genelde teknoloji kullanımının, bir araç olarak kullanımını vurgulayan doğru bilgisayar destekli eğitim uygulamalarının da temel öğretim modelidir.

Projeye dayalı çalışma, çok ileri düzeydeki bilişsel becerileri ortaya çıkartır ve öğrencilerin kendilerini, kendi öğrenmelerinden sorumlu tutar. Proje çalışmalarının yapılandırılmasına ilişkin faktörler:
a- Öğrenciler:

  • Genellikle kendi ilgi alanlarına denk düşen bir proje seçerler,
  • Kendi kaynak materyallerini kendileri bulurlar,
  • Ortaya bir sonuç ürün koyarlar (bu genellikle bir rapor olur) ve,
  • Kendi başlarına ya da gruplar halinde çalışırlar.

b- Projeler:

  • Belirli bir süre devam eder ve saptanmış zaman parametreleri gerektirir ve,
  • Bir dizi girdi ve ek gayret gerektirir.

c- Öğretmenler:

  • Bir orkestra şefinin oynadığı rolden pek de farklı olmadan, yöneten ve kolaylaştırıcı rolünü üstlenerek rehber olurlar.

Projenin fikir babalığını öğrencilerin kendi ilgi alanlarının yapmış olması, başarısında önemli bir rol oynamaktadır. Vurgulanması gereken bir ayrıntı da öğrencilerin kendi araştırmalarını yapmalarına ve kendilerini ilgilendiren konuları kendilerinin keşfetmesine izin vermenin hiçbir zaman onları başı boş bırakmakla aynı şey olmadığıdır. Bu yaklaşımda öğretmenler izin verilebilen ve verilemeyen şeyler arasındaki sınırları çizen ve yüksek standartlar talep eden kişi olacaktır. Bu nedenle, durumu öğrencilerle baştan tartışmak ve olası sonuçları baştan tasarlamak yararlı olabilir.

Yukarıda da belirttiğimiz gibi sürecin işlem basamaklarını gerçekleştirecek beceriye sahip olmak önem kazanmaktadır. Proje Tabanlı Öğrenmede işlem basamakları ise aşağıdaki gibi özetlenebilir.
Proje tabanlı öğrenmede temel adımlar:

  1. Hedeflerin belirlenmesi.
  2. Yapılacak işin ya da ele alınacak konunun belirlenip, tanımlanması.
  3. Takımların oluşturulması.
  4. Sonuç raporunun özelliklerinin ve sunuş biçiminin belirlenmesi.
  5. Çalışma takviminin oluşturulması.
  6. Kontrol noktalarının belirlenmesi.
  7. Değerlendirme ölçütlerinin ve yeterlik düzeylerinin belirlenmesi.
  8. Bilgilerin toplanması.
  9. Bilgilerin örgütlenip, raporlaştırılması.
  10. Projenin sunulması

İşlem basamakları incelendiğinde, temel planlama aşamalarının ardından, bilgi toplama ve toplanan bilgileri örgütleyip raporlaştırma aşamaları gelmektedir ki; bu aşamalar, bilgi okur yazarlığı kavramını tartışmayı gerektirmektedir. Bilgi okuryazarlığı kısaca bilgiye ulaşma ve bilgiyi kullanma becerisi olarak tanımlanmaktadır. Bilgi okuryazarı olmak bilgiye ihtiyaç duyulduğunda bunu hissetmek ve ihtiyaç duyulan bilgiye ulaşmak, değerlendirmek ve etkili olarak kullanmaktır. Bu becerilerin öğrencilere yüklediği sorumluluklar hem sınıf içinde hem de elektronik ortamda katılımcı, araştırmacı, bilgiye ulaşan ve bilgiyi kullanan bireyler olmaktır.

GEMS (Great Expolarations in Math And Science) Matematik, Fen ve Doğa

Gems, ülkemizde pek de gelişmemiş olan ve okul çağındaki çocukların korkulu rüyası haline gelen Matematik ve Fen/Bilim derslerine karşı olumlu başlangıçlar yapmak için okul programımıza dâhil edilmiştir.

Böylelikle çocuklar Matematik ve Fen’in korkulacak değil; eğlenceli, öğrenilmesi kolay ve aktif olarak içinde yer alabilecekleri alanlar olduğunu fark edebilsinler. Kaliforniya Üniversitesi Lawrence Bilim Merkezi tarafından fen ve matematik kavramlarını seçilen ünitelerle desteklemek ve anaokulundan liseye kadar her sınıfta kullanabilmek amacıyla geliştirilmiş bir programdır.

GEMS Projesinin Amaçları Nelerdir?

GEMS projesi aşağıdaki amaçları gerçekleştirmek için etkinliklere dayanan bir yöntem kullanmaktadır:

  • Bağımsız öğrenen ve eleştirel düşünebilen bireyler yetiştirmek,
  • Öğrencilerin fen ve matematikteki öncü kavramları anlamalarını sağlamak,
  • Temel fen ve matematik becerilerinin önemi göstermek,
  • Fen ve matematiğe karşı olumlu bir tutum edinilmesini sağlamak.

GEMS Yöntemi

  • Tasarımları gereği GEMS etkinlikleri eylemle başlar.
  • Öğrenciler konuyla tanışır, kavramlar hakkında sorular sorarak tartışırlar.
  • Önce yapıp sonra açıklayarak konuya aktif olarak katılırlar.
  • GEMS etkinlikleri öğrencilerin kendi başlarına buluş yapmalarına olanak tanır.

Öğretmenler öğrencilere rehberlik yaparak çevreleri hakkında daha eleştirel düşünebilmelerine olanak tanır.

Scamper (Farklı Düşünme)

Scamper yöntemi ile çocukların çok boyutlu düşünmelerini ve konu ne olursa olsun yaratıcı çözümler üretmeleri hedeflenir. Araştırmalar okul öncesi dönemde yaratıcılığın gerçeklik üzerine kurulmadığı, çocukların bakış açılarının yetişkinlerden farklı olduğu, ancak 7 yaşından sonra gerçekçiliğin önem kazandığını vurgulamaktadır.

SCAMPER da çocukların yaratıcılığını geliştirmeyi amaçlayan alternatif bir eğitim metodudur. Okyanusta bizler çocuklarımızın yaratıcılığını geliştirmek, hayal gücü, sezgi, düşünme ve orjinallik hazinelerini korumak amacı ile SCAMPER yöntemini kullanıyoruz. Bu yöntem, çocuklara düşüncelerini değiştirmeleri ya da birleştirmeleri konusunda adım attırarak; yaratıcı düşünmelerini sağlar. Bu yöntem okul öncesinden başlayarak, her düzeyde eğlenceli bir şekilde uygulanabilir. Çocukların düşüncelerini geliştirip onların keşif yapmasını cesaretlendirir. Yaratıcılıklarını ve kendi görüşlerini geliştirmeleri için gereksinimlere uygun pratik yapma olanağı yaratır. Esnek düşünmeyi ve kalıpları yıkmayı öğretir.

SCAMPER tek bir nesneye yöneltilen düşünme yöntemi serisidir. Bunun için tek bir nesne seçilir, beyin fırtınası yoluyla bu nesne değiştirilip geliştirilir. Bunu yapmak için çocuğa sorular sorulur. Bu sorular çocuğun daha önce alışık olmadığı şekilde düşünmesini sağlar. Bu sorular bir anlamda farklı düşünme becerilerini kazandırmaya yönelik itici bir güçtür. Scamper’ın felsefesi; her fikir, varolan başka bir fikirden doğar.

SCAMPER anlamı olmayan bir sözcük olup, 7 tane kelimenin baş harflerinden oluşmuş bir akrostiştir:

Substitude : Yer değiştirme
Combine : Birleştirme
Adapt : Uyarlama
Modify, minify, magnify : Değiştirme, küçültme, büyütme
Put the other uses : Diğer kullanışlarının yerine koyma
Eliminate : Çıkarmak, yok etmek
Reverse, rearrange : Tersine çevirme ve yeniden düzenleme

 

EĞİTİM PROGRAMIMIZDAKİ ETKİNLİK TÜRLERİ

  • AİLE KATILIM PROJELERİ: Aylık planımızda verilen konulardan birini (ya da hepsini) öğrencilerimiz aileleriyle birlikte evde yaparak, okula getirip sınıf ortamında arkadaşlarına anlatırlar, konu bitiminde arkadaşlarına sorular sorar ve onların sorularını yanıtlarlar. Konuşma becerisi, grup yönetimi, kendini ifade etme ve sunum yapma becerilerimizi geliştiren keyifli bir etkinliktir.
  • P4C: Çocuklar için Felsefe (Philosophy for Children) ; çocukların düşünme,sorgulama ve iletişim becerilerini geliştiren, akademik becerilerini güçlendiren,kendilerine olan özgüven ve saygılarını perçinleyen, felsefi konuşmalar gerçekleştirmelerini hedefleyen bir eğitimdir. Çalışmalarımızda hikaye, resim gibi uyaranlarla felsefi sorular sorularak, öğrencilerin bu soruları çözümlemeleri desteklenir.
  • TEMEL YAŞAM BECERİLERİ – GÜNLÜK YAŞAM BECERİLERİ : Temel yaşam becerileri; eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, araştırma, iletişim, problem çözme, bilgi teknolojilerini kullanma, girişimcilik, Türkçeyi doğru etkili ve güzel kullanma, karar verme, kaynakları etkili kullanma, güvenlik ve korumayı sağlama, özyönetimi kapsayan becerilerin tümüdür. Keyifli ve eğlenceli etkinlikler ve aktiviteler ile temel yaşam becerilerini öğrenmeyi hedefliyoruz.
  • HAYAL ATÖLYESİ : Öğrencilerimizin hayal dünyalarını taze tutmak ve geliştirmek adına çeşitli yönergeler ile özgün hayallerini çeşitli etkinlikler yoluyla aktarmalarını hedefliyoruz.
  • BİLİM-GEMS: Bilimi eğlenceli bir hale getirerek, sorularımıza bilim ile yanıtlar arıyoruz. Bilimin eşliğinde öğrenmelerimizi gerçekleştirirken aynı zaman da yeni meraklar keşfediyoruz.
  • STEM : STEM eğitimi soru soran, yaratıcı düşünce ile çözümler üreten, çözümleri ürünlere dönüştürebilen bireyler yetiştirmeyi hedefler. Çeşitli etkinlikler, problem durumları ve sorular ile stem çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz.
  • REGGİO EMİLİA: Çocukların doğuştan gelen merak duygularını merkeze koyarak doğadan gelen doğal ve geri dönüştürülebilir materyaller ile öğrenme ortamı oluşturuyoruz.
  • KODLAMA : Okul öncesi eğitiminde kodlama; 3 boyutlu düşünme, şekil ve uzay algısının gelişimini sağlar. Hayal gücü ve ince motor becerilerinin gelişimini sağlar. Becerilerin gelişimiyle beraber, üretme ve buluş yapma duygularının pekiştirilmesini sağlar.
  • DRAMA – RİTİM – BEDEN PERKÜSYONU : Drama duygu ve düşüncelerimizi açığa çıkarmak, bir olayı anlatmak ve pek çok durumu içinde barındıran en etkili öğretim tekniklerinden biridir. Ritim ve beden perküsyonu müzik ve hareketi barındıran keyifli aynı zamanda odaklanma ve dikkati arttıran, birlikte çalışmayı öğretmeyi hedefler, refleks ve beden hakimiyeti kazanmamıza yardımcı olur.
  • ÜLKELER ATÖLYESİ : Bu etkinlik türümüzde ülkeleri, bayrağını, kültürünü, yemeklerini, çeşitli sanatlarını tanımayı hedefliyoruz.
  • SANATÇILAR ATÖLYESİ : Sınırsız bir yaratıcılığın yansıması sanatı ve sanatçılarını tanımayı hedeflediğimiz bir atölyemizde çeşitli sanatçıları ve eserlerini keşfediyoruz. Keşiflerimizden yola çıkarak özgün ürünler oluşturuyoruz.
  • MUCİT – İCAT ATÖLYESİ : Bardak nedir? , Kaşık ne zaman bulunmuştur? Elektriği kim bulmuş? Telefonu kim icat etmiş? Cevaplanmayı bekleyen milyonlarca soruya mucit ve icatlar ile cevaplar buluyoruz.